tv etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tv etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Nisan 2010 Pazartesi

MEDIUM (Bu Kocadan İstiyorum ! )


Bir süredir MEDİUM dizisine bağımlı oldum. Her sabah işe gitmeden evvel kahvaltımı yaparken izliyorum.Ve evrene mesajım secret falan işe yarıyor ise; bana bu kocadan gönder!

Patricia Arquette'i True Romance filminden beri severim. Allison Dubois (Patricia Arquette) üç çocuklu bir anne, sadık bir eş ve bir hukuk öğrencisidir. Ölülerle konuşabildiğini, rüyalarında geleceği görebildiğini ve insanların düşüncelerini okuyabildiğini fark eder, akabinde yeni yeteneklerini cinayet soruşturmalarında kullanmak üzere insanları ikna etme çalışmalarına başlar.Dizinin temeli bu.


Beni cezbeden yanı paranormal olaylardan çok aile yaşamları. Kadının her gece abuk rüyalar görüp gecenin bir yarısı kocasını sarsarak uyandırması. Adamın da büyük bir sabır ve ilgi ile dinleyip sakinleştirmesi, öneriler sunması. Böyle bir adam istiyorum hayatıma diyorum. Ne çok yakışıklı, ne çok karizmatik. İyi biri sabırlı sevgi dolu, iyi baba ve iyi koca ve en önemlisi kadının en iyi arkadaşı. Kızlarıda birbirinden şeker. Aile olarak paketi alıyorsak üç kızı da alırım. İnsan onlar sayesinde anneliğe özeniyor.

Diziyi merak edenler için son not ; Medium dizisinin basrolundeki Allison Dubois, gercekten de Dubois soyadlı ve hem polis teskilatina hem de juri kuruluna danismanlik yapan psişik guclere sahip olduğu iddia edilen bir kadindan esinlenerek yaratılmış bir karakterdir, dizi için de danışmanlık yapmaktadır.

9 Nisan 2010 Cuma

ÇEKİK GÖZLÜ YAKIŞIKLILAR



Aşk benden uzak olsun dedim. Büyük konuşmamak lazımmış! Tadanobu Asano'ya çok fena aşık oldum. Ondan size daha sonra bahsedeceğim. Şimdilik son çekik gözlü aşkım olduğunu bilmeniz yeterli.



Çekik gözlü adamları dönem dönem çekici bulurum. Sanırım çekik gözlü olmasada onlara en çok benzeyen adam olarak Johnny Depp 'i söyleyebilirim.Onu ilk 21 Jump Street de fark etmiştim. Çocuktum ama uyumaz 21. sokağın başlamasını beklerdim.







Nasıl unuturum bir de Keanu Reeves var. Bill & Ted's Excellent Adventure filminde fark etmiştim onu. Çok eğlenceli ama salak saçma bir şeydi . O filmi izlerken tek farkkettiğim Keanu idi :).






Sanırım ondan bir sonraki çekik gözlüm Mark Dacascos idi. Only the Strong filminde tutulmuştum. Capoeira ile tanıştırmış idi bizi. Diğer filmlerini beğenmesemde tek filmi ile adama aşık olmuştum.


Tam büyüdüm çekik gözlüler devri bitti derken Lost izlemeye başladım. Millet Sawyer'a, Jack'e hasta olurken ben Jin abiye hasta oldum. Nam-ı diğer Daniel Dae Kim. Şimdi bana bakıp ''Lost daki tek çekik gözlü jin mi?'', ''Bak orada ölüleri gören adam Miles var ya'' demeyin! Her gördüğüm çekik gözlüyü hoş bulmuyorum. Ken Leung çekici bulduğum çekik gözlüler sınıfına girmiyor.



Tam Lost bitti, çekik gözlü devri kapanıyor diyordum ki ; Lost'un yapımcıları yeni bir dizi sürdüler piyasaya Flashforward. John cho 'nun canlandırdığı flashforward karakter Demetri Noh da çekici bulduğum çekik gözlüler arasına girdi.




Ve son aşkım, sadece yakışıklı ,çekici değil iyi bir oyuncu da aynı zamanda Tadanobu Asano ondan size çok yakında detaylıca bahsedeceğim....

Sizin çekici bulduğunuz çekik gözlüler var mı ?

23 Mart 2010 Salı

KADINLARLA BERABER DEĞİŞEN DİZİLER


1997 yılında yayınlanmaya başlamış Ally Mcbeal.

Ülkemizde yayın tarihi biraz daha geç tarihlere rastlar. Yanılmıyorsam bizde de cnbc-e 2001 civarında yayınlamaya başlamıştı.

Pek sevmezdim zayıf ve nevrotik bulurdum. Kendi kendine mutlu olmayı beceremeyen, aşk'ın gelip onu bu nevrotik halinden kurtaracağını bekleyen bir kadındı. Öyle ki korkunç hayaller görürdü.

O dizide beğendiğim kadın karakter Lucy Liu nun oynadığı Ling Woo benim favori kadın karakterimdi. Güzel ne istediğini bilen mutlu.


Ally Mcbeal den bir sene sonra yani 1998 de Sex and the City yayın hayatına başladı.

İnanılmaz derecede şık giyinen bakımlı başarılı kadınlar erkekler gibi tek gecelik ilişkiler yaşayııp hayatlarına devam ediyorlardı.

Onlarda bana fazla uç gelirlerdi. Bir ayakkabıya 495 dolar mı verilir? Bu kadınlar veriyorlardı.

Yayın hayatı Ally Mcbeal'den daha uzun sürdü. O kadar başarılı oldu ki sinema filmi yapıldı yetmedi ikinci sinema filmi hali hazırda çekilmekte.

Eğlenceli dizidir ama kendimle özdeşim kurduğum bir karakter olmadı. Uzun süre ününe rağmen izlemeyip bir doğum günümde Güncenin dvd lerini hediye etmesi ile başlayıp hızla bitirdiğim bir dizi olmuştu. Kendi dönemi için farklıydı. Kadınlarda erkekler kadar güçlü bağımsız ve cinsellikten zevk alabilir demekte idi. Bu yüzden her zaman anımsanacak bir dizi olacaktır.


The L Word en sevdiğim dizilerden biriydi. sanırım en az erkek oyuncu içeren dizi sayılabilir.

2004 yılında yayınlanmaya başladı. ülkemizde hiç bir kanal kablolu yada digitürk dahil hiçbirisi vermedi.

Digitürk de Greys Anatomy deki lezbiyen çiftin öpüşme sahnesinin bile kesildiği bir ülkede nasıl lezbiyenlerin dünyası yayınlanabilirdi ?

Zaman internet çağı. Artık ülkemizde yayınlanmasa bile güzelse bir diziden haberimiz oluyor. The L Word de güzel bir dizi idi 6 sezon yayınlandı.Merak ettiğim bir dünyaya dair fikir verdi. Tüm lezbiyenleri taş gibi ablalar zannetmeme neden oldu :P Yine de konu ilişkiler olunca lezbiyen yada heteroseksüelliğin çok da fark etmediğini, her zaman insanların istekleri, ihtiyaçları ve egoları ile yaşamız gerektiğini anlatan bir dizi idi.

Tüm diziler içinde en cesurlarından biri idi.Özdeşim kurduğum karakteri merak ediyorsanız tabiki Shane :) Ben güçlü kadın karakterleri seviyorum.


Desperate Housewives da 2004 yılında yayınlanmaya başladı. 6 sezondur sürmekte.

İtiraf edeyim ki tüm sezonlarını izlemediğim tek dizi. Bir yerden sonra sıkılmaya başladım.

Karakterleri hızla şişmanlatıp ,hızla seneler geçmesi sanırım yapay geldi. Bence miyadını çoktan doldurdu. İlk iki sezon fena değildi. Çaresiz ev kadınlarının hayatı idi.

Sanırım güçlü kadın karakter seven bünyeme, zayıf karakterler pek iyi gelmedi. Ev kadınları üzerine de dizi yaptık demek için yapılmış 40'lı yaşlarda ama taş gibi oyuncuları barındıran bir dizidir. Şarap gibi güzel olgunlaşan kadınlar vardır.

Eastwick kadınların cadı ilan edildiği yakıldığı zamanlardan sonra tekrar cadıları ile karşımızda olan bir kasaba.

2009 da yayınlanmaya başladı henüz ilk sezonu sürmekte. Kadın gücü üzerine bir dizi. Eğlenceli ve hayalci. Yine başroldeki kadınlar birbirlerinden güzel.


Accidentally on Purpose
İşte son favori dizim.

Ağlak koca bulmaya hevesli kadınların devri kapandı. Tüm ezberler bozuluyor.

Kendinden bir hayli küçük tek gecelik ilişki sonrası hamile kalan, 37 yaşındaki ana karakterimiz, 21 yaşındaki tek gecelik ilişkisinin ürünü, bebeğini doğurmaya karar verir ve olaylar gelişir.

Henüz ilk sezon yayınlanmakta. Beni en çok güldüren dizilerden biri.


Sanırım 1997'den beri 2010'a kadar diziler değişiyor, karakterler daha da güçlü kadınlar oluyorlar.

Kendi paralarını kazanıyorlardı zaten. Artık toplumca dayatılan yaşın geldi evlen konumundanda uzaklaşıyor bu kadınlar.

Artık seçilmiyorlar seçiyorlar. Artık beyaz atlı prens beklemiyor kendileri için yaşam ortağı arıyorlar.

GİRİŞ



Bu bloğun amacı,her şeyden, özellikle de kendi ilgimi çeken şeylerden bahsetmek.

Sağlık,siyaset,güzellik,moda,kozmetik,sinema,edebiyat,tiyatro,tv,müzik,dans. Bunlara kadın perspektifinden yaklaşmak. Tektip anlayışı olan bir blog olsun istemiyordum o yüzden misafir yazarlarım olacak. Kendi alanlarında başarılı kadınlardan oluşan misafir yazarlarım olacak.

Çeşitlilik istiyorum bu blogda. Hayata farklı açılardan bakan kadınların farklı algılarını görmek istiyorum. Cosmopolitan formatında değil! Söyledikleri şeyi destekleyen, nedenleri ve sonuçları ile irdeleyen kadınlar.

Güzellikten bahsederken yüze yoğurt sürmek iyi geliyormuş diye yazmayan iyi geliyor ama arkasında şöyle bir mekanizmayı harekete geçiriyor diyerek işleyişinide anlatan kadınlar yazacaklar.Birbirinden farklı kadınlar.

Kadın Patron Olduğunda

Efsanevi mucit, “ kadınlar tarafından yeni çalışma alanlarının edinilmesi ” ve “ kademeli olarak liderlik gaspı ” nı öngörüyor. Mühendis, fi...